Şairlerle kısa kısa:Cevahir Bedel

Poetopyaya girişte “Merhaba” yerine her şair bir dizesini söylüyor. Hangi dizenizi “Merhaba” yerine kullanmak istersiniz?

karanlığı söyledin su boylarında
ki sen yalnız ona inandın

İlk şiirinizi kaç yaşındayken yazdınız? Ne hissetmiştiniz?

Emin değilim ama sekiz-dokuz olabilir. Köpeğim Çarli’nin ölümü üzerine yazdığım bir şeydi. Şiir denemez elbette, bir şiir denemesi.

İlk şiiriniz (yani yayımlanan) nerede ve ne zaman yayımlandı? Ne hissettiniz?

2009 yılında, Sincan İstasyonu Dergisi’nde yayımlandı. Yıllardır yazdığım halde yayımlamayan biriydim. Benim için zorlu bir süreçten geçiyordum. Kendimi kötü, işe yaramaz hissettiğim bir dönem. Sanırım sığınma duygusu, o zaman yayımlatmaya karar verdim. Bana iyi gelmişti. İşe yarar hissettirmese de “işe yarama”nın önemi kaybolmuştu.

Sadece bir şiiriniz gelecek nesillere kalsa, hangisi olsun isterdiniz?

Kavak ile…

Hangi şairin size şiir yazmasını isterdiniz?

Lorca’nın…

Şiir okumak mı, şiir yazmak mı sizi daha çok heyecanlandırır? 

İkisi de… Bunlar birbirinden çok ayrı değil bence.

Duyduğunuz, okuduğunuz ilk andan itibaren zihninize çakılı kalan bir dize var mı?

“Sana büyük bir sır söyleyeceğim
zaman sensin” L. Aragon 

Şiir şairinden bağımsız düşünülebilir mi?

Düşünülebilir çünkü şiir bir yaratıdır. Şairinden ve onun yaşam öyküsünden izler taşıyabilir ama kurmacadır sonuçta, yaşanmayanı da anlatabilir. Fakat çağından ve onun ruhundan bağımsız düşünülemez.

İnsanlık tarihinden şiiri çıkarsak geriye ne kalır?

Kara kıtalar kalır. Dağ olmaz mesela, su olmaz, ateş hiç olmaz.

Keşke hiç yazmamış olsaydım dediğiniz bir şiiriniz var mı?

Herhangi bir dizesini ya da sözcüğünü farklı yazsaydım dediğim şiirlerim var ama hiç yazmamış olsaydım kendini inkardır bir bakıma. Gerçi bazen insanın kendisini de inkar etmesi gerekebilir.

Yüz yıl sonra da okunacak, dediğiniz şairler var mı?

Lorca, Neruda, Nazım, Anna Ahmatova, Füruğ Ferruhzad, Sohrap Sepehri, Ülkü Tamer… Ve şu an aklıma gelmeyen pek çok isim.

Pandemide şiir yanınızda mıydı, size sığınak, mevzi oldu mu, yoksa hiçbir faydası olmadı mı?

Pandeminin özellikle başlangıç aylarını zor geçirdim. İlk üç buçuk ay kapının eşiğine adım atmadım. Evin içinde yürüyüş yapmaktan apandisitimi patlatıyordum neredeyse, son anda ameliyat oldum. Korku ve karamsarlık duygusu ne yazık ki şiirle giderilemeyecek kadar güçlüydü. Çocuklarımı kaybedeceğim ya da hastalanıp öleceğim ve onları bu dünyada yalnız bırakacağım korkusu, dışarı çıkarsam annemin ölümüne neden olacağım korkusu… Bu korkuların geçmesi aylar aldı.

Reklam

Posted

in

by

Comments

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: