Mehmet Sezgin Sarı
“İbrahimli bir şehir yakıyordur
Suya dokunur sesin…”
…gürültüyle indirilmiş bavuldan öncesi…
isterdim
bir sinema çıkışında yeniden tanışsaydık
ilk buluşmanın fetvası kırmadan kemiklerimi eskiseydi yüzlerimiz
hiçbir kara yolu
cenaze sonrası bırakılan sakal gibi uzamasaydı boynumda
bülbüle gül, sabaha günaydın, eskişehir’e bir sen isterdim
içim pazar yerinden kalabalıktı
ve kuşları seyredip koymuştuk cebimize
adın sustuklarıma yapışıp kalıyordu
“oysa bilirsin, nicedir bir yağmur bedduasıydı aşklar
ve her şey ne kadar da aşağılıktı” *
geçmiş zaman kipiyle çekimlenmeden kalbimiz
düşürdüğün bir şeyi arar gibi bakmıştın fotoğraflara
bense ısırgan dağlamadan dokunduğum hiçbir yeri sevmedim. odun pazarında ateş yakıyor gurbet, yolu katlayıp yutuyorum sancısı: sonunda seninle başlayan bir reklam arası oldum ömrüme.
* Devrim Dirlikyapan, Karla Gelen şiirinden…
Bir Cevap Yazın